zurück | antirassistische aktion














Yurt dışı edilmelere karşı –
9 Eylül’de eylemler 2005
yurt dışı edilmelere karşı birlik 1. September 2005


Otobüslerle parti merkezlerini ziyaret
Saat 10’da SPD-merkezi
Willy-Brandt-Haus, Wilhelmstraße 141,
U-Bhf. Hallesches Tor

MİTİNG: Saat 17.00’de ,
Pariser Platz,
S-Bhf.: Unter den Linden


Almanya’da resmi olarak 7 Mio. göçmen ve mülteci yasamaktadır. Yaklaşık yarım milyon insan ise illegal olarak çok kötü koşullar altında yasam sürdürüyor. 100 000 arası Türkiyeli’nin basına geldiği gibi, Alman vatandaslığı da tekrar geri alınabiliniyor. Göç olgusu ve tüketime açık çok kültürlülük kabul edilmis olsa da, göçmen ve mültecilerin yasamını ırkçılık, dıslanma ve bütün olumsuzluklardan sorumlu tutulma belirliyor.

Göçmen ve mültecilere insanca yasama hakkı sistematik bir sekilde tanınmamaktadır; çünkü "batı medeniyetinin" sosyal sorunlar, eğitimdeki açıklar, işlenen suçlar, terörizm vs. için hedef gösterebileceği günah keçilerine ihtiyacı var. Yoksulluk yasaları ve kapitalizmin her türlü baskıları ilk önce onlar üzerinde uygulanır. Hartz IV’ün daha katmerlisi 12 senedir mültecilerin günlük hayatının temelini olusturuyor.

Şu gerçekler göçmen ve mültecilerin yaşamını onlarca yıldır belirlemektedir:
  • Göç ve mülteciler yasası gibi özel yasalar,
  • Dolaşım hakkının kaldığı bölgeyle sınırlandırılması,
  • Onur kırıcı alış-veriş kuponları ve ayda yalnız 40 € cep harçlığı,
  • Kamplarda ve yurt dısı edilmek üzere cezaevlerinde hapis tutulmak,
  • Sürekli yurt dışı edilme tehdidi ile karşı karşıya kalmak (yılda 50.000 insan yurt dışı edilmekte),
  • Politik katılımcılıktan uzak tutulmak,
  • Az da olsa, kabul edilmiş ilticaların geri alınma tehdidi,
  • Duldung gibi güvencesiz bir ikamet statüsünün korunması,
  • "Yararlı ve yararsız" göçmen ve mülteci ayırımının yapılması,
  • Entegrasyon adı altında "alman öncü kültürünü" kabullenmeye zorlanma,
  • Yaralanma veya ölümle sonuçlanan polis ve neonazi saldırılarına maruz kalma.
Sömürgeciliğin izlerini taşıyan katlanılmaz koşullara dikkat çekmekten bıktık artık. Burjuva demokrasisinin ve savunucularının vicdanına seslenmiyoruz. Kim bu koşulları vicdanı ve siyasi düşünceleriyle bağdaştıramıyorsa, gerekeni yapar.

Yalnızca bir şeyin altını çizmek istiyoruz: Bizim de pazarlık konusu olamayacak insanca yasama hakkımız var. Onun için her yerde ve her zaman mücadele edeceğiz.

Avrupa devletleri ve onların toplumları şunu bilmeliler: Bizler, karalama amacıyla söylendiği gibi, buranın sözde refahını yolmaya gelmedik. Avrupa ülkelerinin zenginliği geldiğimiz ülkelerin talanına dayanıyor. Batı ülkeleri, geldiğimiz ülkeleri sömürdüğü ve talan ettiği için biz burdayız.

Göçmen ve mültecilere sesleniyoruz: İkinci-üçüncü sınıf muamelesi görmemize izin vermeyelim. Bizden başka bu kosullara son verebilecek bir güç yoktur. "İyi" ve "kötü" göçmen ve mülteci ayrımlarına izin vermeyelim. Ancak enternasyonal ve dayanışmacı bir tutum ile egemenlere karşı koyabilme şansımız var. Belli gruplara tanınan sadakalara razı olmayalım. Ancak herkes mutluyum diyebildiği an, mutlu olabiliriz.

Yaşamın her alanında örgütlenelim ve girişimlerimizi bütünleştirelim. Mevcut durum kökten değişene kadar mücadele edelim.

Şu an Berlin ve Brandenburg’da yüzlerce insan yurt dışı edilmeyle karşı karşıya. Bu ise işkence ve ölümün de söz konusu olabileceği, baskıcı devletlere teslim edilmek demektir. Yıllardır aileleri ile buraya yerleşmiş insanların yurt dışı edilmesi, yaşamlarında tahribat yaratacak bir kesittir. Bile bile insan canını tehlikeye atan, yurt dışı etme politikaları ırkçı bir uygulamadır ve kararlı bir şekilde karşı gelmeliyiz.

Almanya’da onur kırıcı yaşam koşullarına, ırkçı yasalara ve yurt dışı edilmelere son! Herkese kalma hakkı – hemen şimdi! Bizim gündemimiz: Eşit haklar için mücadele!


Alliance of Struggle, Allmende, Anti-Colonial Africa Conference, ARI, BBZ, Dest-dan, FIB, Flüchtlingsrat-Berlin, FrauenRechtsBüro e.V., Initiative gegen Abschiebehaft, Initiative gegen Chipkartensystem, Karavane, Navenda Kurda, Plataforma, Respect, The Voice
 1. September 2005